Kişilik Bozuklukları
Kişilik bozukluğu bulunan bireylerde, gerçeği değerlendirme yetisi vardır fakat uzun süreli uyum güçlükleri gösterirler. Ruhsal bozuklukları olan kişilerden farklı olarak, sorunun kendisinde değil çevrede olduğunu düşünürler. Bu bozuklukların altında kalıtım, biyolojik ve çevresel (çocukluk döneminde ihmal edilme, çocukluk travmaları, cinsel ya da bedensel örselenmeler vb.) etmenler yatmaktadır. En etkili tedavi yöntemi psikoterapidir fakat bazen ilaç yardımı da gerekmektedir. Belli başlı kişilik bozuklukları şunlardır:
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Paranoid kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Aşırı şüphecidir
-
Sürekli bir güvensizlik ve kuşkuculuk içindedir
-
Alıngan ve genellikle korkak, bazen de tam aksine ufacık şey için saldırganlaşabien
-
Başkalarının davranışlarını kötü niyetli olarak yorumlar
-
Yeterli bir temele dayanmaksızın, başkalarının kendilerini sömürdüğünden, aldattığından ya da kendilerine zarar verdiğinden kuşkulanırlar
-
Haksız yere eş veya sevgililerinin sadakatinden kuşkulanırlar
-
Sıradan sözlerden ya da olaylardan aşağılandıkları ya da gözdağı verildiği biçiminde anlamlar çıkarırlar.
-
Sır küpüdürler ve haklarında bilinenlerin kendilerine karşı kötü niyetle kullanılacağından endişelenirler.
-
Sürekli kin beslerler, onur kırıcı davranışları, haksızlıkları ya da görmezlikten gelinmeyi bağışlamazlar, öfkeyle ya da karşı saldırı ile birden tepki verirler.
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Tek başına ya da çok az arkadaşla yaşarlar
-
Duygulanımları küntdür
-
Kendilerine bakım ve ilgileri düşük
-
Aile içinde kendisini, aile üyelerinden uzak hisseder ve aile içi sosyalleşmeye katılmazlar. Evdeki zamanlarını genellikle tek başlarına, odalarında geçirmeyi yeğlerler. Eve gelip gidenle ilgilenmez, misafirlerin yanına çıkmak istemezler.
-
Sosyal aktivitelere katılmaz, okul ya da iş yerinde arkadaş edinmezler. İnsanlarla tanışmak ve yakınlaşma konusunda isteksizdirler.
-
İlgi duydukları alanlar genellikle insan ilişkisi gerektirmeyen ve çoğunlukla felsefe, matematik, bilgisayar programlama gibi, soyut konulardır. Fakat ilgi duydukları şeylere karşı da büyük bir tutkuları olmaz.
-
Başka biriyle cinsel deneyim yaşamaya karşı ilgisi varsa bile çok azdır.
-
Çok az etkinlikten zevk alırlar.
-
Başkalarının övgü ve eleştirilerine karşı ilgisizdirler.
-
Duygusal soğukluk, kopukluk ya da tek düze bir duygulanım gösterirler. Çok güldükleri, neşelendikleri ya da çok üzgün veya kızgın oldukları görülmez. Şiddetli duygusal tepkiler göstermezler.
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Şizotipal kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Dünyayı ve olayları hep gerçek dışı varlıkların etkileri ile açıklar ve bunlara ilişkin önlemler alırlar. Örneğin; Cin, büyü, nazar, fal, uzaylı, telepati, burç vs.
-
Kendisi ile hiç ilgisi olmayan olaylardan kendisiyle ilgili anlamlar çıkarır.
-
Rakamlardan, harflerden anlamlar çıkarır, bunları kendileri ile ya da inandıkları şeylerle ilgili delillermiş gibi yorumlarlar.
-
Acayip inanışlara ya da büyüsel düşünceleri vardır. Telepati, altıncı his, büyü, nazar gibi bir çok batıl inanca sahiptirler.
-
Fal baktırmadan karar alamayan ya da yaşamında bir değişiklik yapmayıp falcılardan, büyücülerden medet uman insanların çoğu şizotipal kişilik bozukluğu vakalardır.
-
Bedensel ilüzyonları vardır. Halüsinansyona yakın, algı bozukluklari gösterirler. Örneğin; bir varlığın kendisini izlediği, ölmüş annesinin ruhunu hissettiği, yüzünün değişmekte olduğu gibi, algı bozuklukları gösterirler.
-
Bu inanışların aksine ikna edilmeleri oldukça zordur.
-
Acayip düşünüş biçimi ve konuşma gösterirler. Mecaz kullanıyorlar, sorulan sorulara doğrudan yanıt vermiyorlar, konunun esasını anlatmayıp, konuşma boyunca bir sürü ayrıntı verirler.
-
Kuşkuculukları ya da paranoid düşünceleri vardır.
-
Uygunsuz ya da kısıtlı duygulanımları vardır. Zaman zaman da gülünmeyecek bir şeye gülme, gülünecek bir şeye ağlama, durduk yerde öfkelenme gibi, durumla uygun olmayan duygulanım gösterirler.
-
Kılık kıyafetleri, saçları, dış görünüşleri alışılmışın dışındadır.
-
Birinci derecede akrabalar dışında yakın arkadaşları ya da sırdaşları yoktur, yakınlıktan bir süre sonra huzursuz olurlar.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Topluma ve yasalara ayak uyduramaz ve saygı göstermezler. Borç alır ödemezler, faturalarını ödemezler vs.
-
Sosyal rollerini yerine getirmezler. Çocukları ve eşleriyle ilgilenmez, onları ihmal ederler.
-
Yalan söylerler. Yalanı ortaya çıktığında mahcubiyet duymazlar.
-
Bencildirler. Başkalarının haklarını saymama ve başkalarının haklarına tecavüz etme davranışları gösterirler.
-
Yaptıkları hiçbir kötülük için vicdan azabı çekmez, daima kendilerini haklı görürler. Örneğin; araba çalarken yakalandığında, kapıyı kilitlemediği için asıl suçlunun, arabanın sahibi olduğunu söyleyebilirler.
-
Sıklıkla suç işler ve tutuklanırlar.
-
İnsanları kandırmaktan ve işlemekten zevk alırlar. Eğlenmek için yalan söylerler, takma isimler kullanırlar ve ya uydurma hikayeleri anlatırlar.
-
Dürtüsel olurlar. Canlarının istediğini, istedikleri zaman yapmak isterler ve çevrelerindeki insanların istediklerini umursamazlar.
-
Çok kolay sinirlenir ve çabuk kavga başlatırlar. Kendisinin ve ya başkalarının güvenliğini pek umursamazlar. Örneğin; trafikte, tanımadığı birilerini yaralayan ya da öldürenlerin çoğu antisosyallerdir.
Borderline (Sınır) Kişilik Bozukluğu
Borderline kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Kişiler arası ilişkilerde, kimlik duygusunda ve duygulanım da tutarsızlıkları vardır.
-
Zararı hesap etmeden, fazla düşünmeden davranma, fevrilik vardır.
-
Terk edilme korkusu içinde yaşarlar. Gerçek ya da hayali bir terk edilmekten kaçınmak için mantık dışı çabalar gösterirler. Terk edilmemek için, intihar tehditleri ya da girişimleri de dahil olmak üzere, çılgınca çabalar gösterirler.
-
Suçluluk uyandırmak, duygu sömürüsü yapmak ya da borçlu bırakmak gibi yollarla insanları kontrol altında tutmaya çalışırlar.
-
Gözünde aşırı büyütme ve yerin dibine sokma uçları arasında gidip gelen, gergin ve tutarsız kişiler arası ilişkilere sahiptirler. Kendilerine iyi ve yakın davranan insanları çok çabuk yüceltir, çok çabuk yakınlaşırlar ancak bir hayal kırıklığını takiben de çok uzaklaşır ve öfke duyarlar.
-
Kimlik karmaşası ve tutarsız benlik algısı vardır. Nasıl biri oldukları, nelerden hoşlandıkları, neleri önemsedikleri konularındaki duygu ve düşünceleri sık ve kolaylıkla değişir. Çok kısa zamanlarda birbiriyle zıt arzu, istek, inanç ve düşüncelere sahip olabilirler.
-
Kendine zarar verme olasılığı yüksek. Yineleyen intiharla ilgili davranışlar, girişimler, göz korkutmalar ya da kendini kıyım davranışı gösterirler. Bu davranışlar çoğunlukla yoğun can sıkıntısı, şiddetlenen ve baş edilemeyen boşluk duygusuna karşı yapılır.
-
Kendilerini sürekli olarak boşlukta hissederler.
-
Küçük olaylara bağlı olarak duygulanımları dramatik değişimler gösterir. Aniden büyük bir çözüm Türkiye, yoğun bir sıkıntıya girebilir ya da öfkeye kapılabilirler. Kendilerini neyin böyle hissettirdiğinin farkında olmazlar.
Histriyonik Kişilik Bozukluğu
Histriyonik kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Hemen her alanda aşırı duygusallardır ve ilgilenme arayışı içindedirler.
-
İlgi odağı olmadıkları durumlarda rahatsız olurlar. İlgiyi üzerlerine çekmek için her yolu kullanırlar. Tanıdıklarının olduğu ortamlarda sürekli konuşarak bir şeyler anlatarak bunu yapmaya çalışırlar ama mesela, otobüs, vapur gibi yerlerde bu imkanı bulamadıkları zaman, bir şekilde gürültü çıkararak, kahkahalar atarak herkesin kendisine bakmasını sağlamaya çalışırlar. Çoğu zaman renkli, dikkat çeken, dekoltesi ya da yırtmacı çok açık kıyafetler giyerler. Rica başkalarının kendisi ile ilgilenmesini sağlanmanın en kolay yollarından biri olan flört etmeyi de kullanırlar.
-
Hızlı değişen ve yüzeysel kalan duygular sergilerler. Duyguları çok kolay değişir. Gülerken ağlayabilir ya da ağlarken gülmeye başlayabilirler.
-
Histriyonik kişilik bozukluğu vakalarının tedavi başvuruları genellikle evlilik ya da ilişkilerindeki bu özelliklerinden kaynaklanan sorunlar dolayısıyla olur. Mesela, evli ya da ciddi bir ilişkisi olmasına karşın, eşi ya da sevgilisi yanında olmadığı zaman birinin kendisiyle ilgilenmesini sağlamak için, kısa süreli ve rastgele ilişki kurarlar. Hatta rastgele cinsel ilişkiye girerler. Bu herkesle flört etme ve cinsellik yakınlık kurma davranışlarının, cinsel arzuları ile bir ilgisi yoktur. Cinsel yakınlık, onlar için sadece, ilgi ve şefkati görme gereksinimleri için ödedikleri bir bedeldir.
-
Telkini yatkındırlar, başkalarından ya da olaylardan kolay etkilenirler. Kim nereye çekerse o tarafa gidebilirler.
Narsistik Kişilik Bozukluğu
Narsistik kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Hayallerde ya da davranışlarda üstünlük duygusu vardır. Örneğin; başarılarını ve yeteneklerini abartır, çabası ve yaptıkları, kendisinin önemsenmesi içindir.
-
Başkalarının duygularını anlamada yetersizdir, empati kurmakta zorlanır.
-
Kendisine hayranlık duyulması ihtiyacı çok fazladır. Beklentileri karşılanmadığında öfkelenir ya da kendisine özel muamele yapmayan kişileri aşağılarlar.
-
Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da kusursuz sevgi hayal ederler. Başkalarını etkileyerek kendilerini değerli hissetme çabaları, insanların yokluğunda, yerini hayaller alır. Bu hayallere, gerçekmiş gibi inanır ve kendilerini değersiz hissetmekten kurtulurlar.
-
Hiçbir şeyle gerçek anlamda ilgilenmez, daha çok beğenilebilmek için çok farklı etkinliklerle meşgul olurlar.
-
Çoğu zaman başkalarını kıskanır ve başkalarının da kendisini kıskandığını inanırlar. Başka birinin iyi ve başarılı olması, kendini yetersizlik duygularını tetikledi için rahatsızlık yaratır. Biri hakkında iyi bir şey söylendiğinde kendisini huzursuz hissederler.
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Çekingen kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Aşırı ürkek, kendine güvensiz, alıngan, korkak, rezil olup küçük düşeceklerini düşünen kişilerdir. Kendilerini beğenmezler. Albenisi olmayan birisi olarak, başkalarından daha aşağı görürler.
-
Eleştirilmeye, beğenilmeme, dışlanma, alay edilme, küçümsen mi korkusuyla yakın ilişkilerde çekingen ve tutuk davranırlar. Kendiliklerinden ilişki kuramaz ve girişimde bulunmazlar. Rahat ve doğal olamazlar.
-
İnsanlarla ilişki içinde olmalarını gerektirecek mesleklerden veya pozisyonlardan kaçınırlar, daha çok insan ilişkisi gerektireceği için, mesleğinde yükselmekten bile kaçınabilirler.
-
Sevildiklerinden emin olmadıkça insanlarla ilişkiye girmek istemezler. Israr edilmedikçe bir davete katılmaz, ayrıca orada bulunacak herkesin kendisini isteyip istemediğini bilmek isterler.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Uysal ve yapışkan davranışa ve ayrılma korkusuna yol açacak kadar aşırı bir biçimde kendisine bakılması gereksinimi.
-
Başkalarının ilgi ve desteğine çok ihtiyaç duyarlar. Fakat bağımlı oldukları insanlara ne kadar düşkün ve onlarsız yapamıyor görünseler dahi, böyle bir ilişki sonlandığında yeniden bağlanacakları birini ararlar.
-
Başkalarından bol miktarda öğüt ve destek isterler. Gündelik kararlarını vermekte bile zorlanırlar. Doğru yapıp yapmadıklarını ya da yeteneklerine ilişkin korkularından ötürü, kendi başlarına iş yapma zorlukları vardır.
-
Yaşamın sorumluluklarını tek başlarına almak istemedikleri için önemli kararlarına, mutlaka başkalarını dahil ederler.
-
Herkesle iyi geçinmek ve desteklerini yitirmemek isterler. Bu nedenle, her şeye uyumlu davranırlar ve itiraz etmezler. Hayır diyemezler. Kendilerini sıkıntıya sokacak olsa bile, başkalarının işlerine yardım ederler.
Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu (OKKB)
Obsesif-Kompulsif kişilik bozukluğu olan bireyler şu özelliklere sahiptir:
-
Düzenlilik, mükemmeliyetçilik, zihinsel ve kişiler arası ilişkiler de kontrollü olmak üzerine aşırı kafa yorarlar.
-
Yapılan etkinliğin asıl amacını unutturacak derecede ayrıntılar, kurallar, listeler, sıralama, organize etme ya da program yapma ile uğraşır durur.
-
Ahlak, doğruluk ya da değerler gibi konularda vicdanının sesini aşırı dinler ve esneklik göstermezler. Hem kendi, hem başkalarının davranışlarını sürekli ahlak ve doğruluk konusunda sorgularlar.
-
Eski eşyalarını atmazlar. Sinema, konser biletleri, eski okul defterleri, eskimiş kıyafetler gibi bir çok şeyi saklarlar.
-
Cimri davranırlar. Gerekli şeyler için bile para harcamaktan rahatsız olurlar. Harcadıkları her kuruş güvenlik duygularını zedeler ve kısa sürede telafi etmek isterler.
Bunları yaşıyorsanız; yaşam kalitenizi büyük oranda olumsuz etkileyen bu yaşantılarla hayatınıza devam etmek zorunda değilsiniz. İyileşme konusunda aldığınız karar ve uygun terapi sürecinin birleşimi ile değişim uzak değil. İstanbul içerisinde yüz yüze terapi, İstanbul dışında da online terapi süreçleriyle yanındayız, iyileşme ve değişim yolunda yalnız değilsiniz. Aşağıdaki formdan bize ulaşabilirsiniz.