top of page

Şükürcülük ve Doyumsuzluk arasındaki ilişki

  • Yazarın fotoğrafı: Talha Şahin Han
    Talha Şahin Han
  • 4 Nis 2021
  • 2 dakikada okunur

Bir çok Doğu ve Asya kültüründe olduğu gibi bizim kültürümüzde de şükürcülük çok önemli bir yer edinmiştir. Budizm’ de hayatın acı ve ızdırap dolu yolundan kurtulmanın tek yolu tatminsizlikten kurtulup kişinin elindeki imkanlara verdiği önemi yücelterek kendisine dönmesi ile ilişkilendirirken bu felsefenin kültürümüzdeki yansımasını; “Azla yetinmeyen çoğu bulamaz”, “Bir yiyip bin şükretmek lazım” vb. Deyimlerde ve genellikle nasılsın sorusuna verilen en popüler cevaplardan olan “çok şükür” söylemleri ile de görmekteyiz.


Ancak dilimizde bu denli yer edinmiş kültürün bu tavrının aksine eğitim sürecinde çocuklara hep hedeflerini yükseklere koymaları, her zaman daha iyisini yapamaya çalışmaları, hayatın bir maraton olduğu ve hep daha ileriye gitmeleri gerektiği, sürekli akan bir nehirde kürek çekmeyi bıraktıklarında geriye sürüklenecekleri vb. Motivasyon cümlelerine maruz bırakıyoruz ve bu yapı o kadar doğru bilinen bir yanlış haline gelmiş ki bir çok kişisel gelişim kitaplarına da meslektaşlarım tarafından mütemadiyen serpiştirilmektedir.


Peki mutluluğa ve doyuma giden yolda kültürümüzün derinliklerine işlemiş olan şükürcülük mü doğru seçenek ? Yoksa eğitim sistemimizi ve kişisel gelişim kitaplarını istila etmiş olan sürekli daha iyiye doğru koştuğumuz yarış hali mi ?


İşte bu sorunun cevabını ararken Amerika’da “well being” başlığı altında çalışılan dilimizde de “psikolojik iyi olma” başlığıyla çalışılan kavramadan kısaca bahsetmek istiyorum. Bu konudaki en geçerli çalışma Myers ve Sweeney’in oluşturdukları “İyilik hali çemberi modelidir” ve bu modelde hayattan doyum almak ve kendini mutlu hissetmek; sosyal, duygusal, fiziksel, entelektüel, spiritüel, mesleki ve çevresel olmak üzere 7 ana başlık ve bu ana başlıklardan örneğin entelektüel başlığının altında; mizah duygusu, kişisel farkındalık, kültürel kimlik, problem çözme becerisi gibi alt boyutlar ile açıklanmaktadır. Bu durumda ana başlıklar ve alt boyutlar da hesap edilince hayatta mutlu ve doygun hissetmek için sahip olmamanız gerekenlerin listesi çokça uzamaktadır. Konuya psikoloji biliminin çerçevesinden de yaklaştığımızda bir çok insanın tüm bu boyutları sağlama ihtimali neredeyse imkansızdır.


Peki hayatta mutlu ve doygun hissetmek bu kadar zor ve çetin bir süreç ise psikoloji bilim dalı bu süreçle başa çıkmada bize nasıl bir tesviyede bulunuyor; mutluluk ve doyuma giden yolda her koşulu sağlamak imkansızdır bu bağlamda birey pozitif ve sahip olduğu yönlerini yüceltirken sahip olmadığı veya olamayacağı boyutları da fark etmeli, yüzleşmeli ve kabullenmelidir. Şimdi bu söylem bize bir yerden tanıdık geliyor, şey değil mi bu şükürcülük ?


Aslında psikolojinin bize anlatmaya çalıştığı ile şükürcülük arasında önemli bir fark var o da “Farkındalık”. Şükürcülükte kişi eksik yönlerini görmezden gelerek tamamen elindeki imkanlarla yetinmek ve daha fazlasını istemenin yanlış olduğu görüşündeyken, iyilik hali kuramı; eksik ve noksan yönleri fark edip değiştirme ihtimalimiz olanların üzerine gitmeyi ihtimalin olmadıklarıyla da yüzleştip kabullenmenin doğru olduğunu savunmaktadır.


Şimdi gelelim bu sürecin asıl mağdurlarına; “Şükürcü olmamak için doyumsuz olanlara” bu bireyler çoğunlukla eğitim sistemi, kişisel gelişim süreçlerinin ve kapitalist sistemin mağdur ettiği, daha iyisi olmalı, her zaman daha iyisi vardır, bana yakışan en iyiye sahip olmaktır, benim potansiyelimdeki biri bu kadarı ile yetinmemeli vb onlarca şartlandırma cümlesi ile doyumsuzluğun yarattığı anlamsızlık çukurunun dibinde yaşamlarına devam etmeye çalışıyorlar. İşte bu yazının temel motivasyonunu oluşturan bu mağdurlar şükürcü olmamaya çalışırken şükürücü olarak etiketledikleri bireylerle aynı hataya düşüyor ve “Farkındalığı” göz ardı ediyorlar.

Comments


Kendinizi önemseyin ve sorunlarınız için destek alın

Bilgi ve randevu için bize ulaşabilirsiniz

Bize ulaştığınız için teşekkür ederiz!

© 2023 All rights are preserved. Proudly created by Aida Mehonic.

bottom of page